Aşkın yazı hali: Bazıları Aşka doğar bazıları bAşka
Karabük Üniversitesi Safranbolu Meslek Yüksekokulunda görev yapan Öğretim Görevlisi Emre Con’un aşk ve sevgi üzerine yazdığı 'Bazıları Aşka Doğar Bazıları Başka' isimli kitabı kısa bir süre önce raflarda yerini aldı. Safranbolu Güzel Sanatlar Fakültesi Kütüphanesinde bize ev sahipliği yapan Yazar Öğr. Gör. Emre Con ile aşk ve sevgi üzerine yaşanmışlıklarını anlattığı kitabı üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
"Kitapta 37 yılın hayal kırıklıkları var"
Kitapta kendini anlattığını belirten Öğr. Gör. Emre Con, “Kitapta 37 yılın hayal kırıklıkları var. Özellikle son birkaç yılda yaşadıklarıma daha çok değindim." dedi. Kitapta kurgu kısmının çok az olduğunu da söyleyen Emre Con kitap yazma fikrinin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle aktardı: "Kitap yazmaya başlamam bu tarzda kitapları incelemem ile oldu. Bu tarzda yazılmış bütün kitapları inceledim ve benim yazdıklarımdan çok farklı bir şey göremedim. Bir yıla yakın bir sürede kitabı tamamladım. Özellikle gençlerin seveceğini düşündüğüm bir kitap yazdım.”
"Herkes okuduğunda, kendisinde nasıl bir kişi varsa onu oraya koyacak"
Kitabında özellikle tasvirden kaçındığına dikkat çeken Yazar Emre Con, herkesin kitabı okuduğu zaman kafasında kendi tasvirini yapacağını belirtti ve ekledi: “Tamamen tasvir yapmam çok doğru olmazdı. Ortaya kimlik çıkabilirdi, böyle bir şey de olsun istemedim. Herkes okuduğunda kendisinde nasıl bir kişi varsa onu oraya koyacak. Yazılan da böyledir, herkes bir şeylerin altını çizer ama herkes kendi içindekinin altını çiziyor. Bu yüzden tasvirden kaçındım.”
"Yazmak için odaklanmak gerekiyor"
Öğr. Gör. Con, yazmanın her an, her yerde olabileceğine vurgu yaparken “Yazmak tek bir mekana sığdırılabilecek bir eylem değil. Şu an röportaj yaparken bile beynimde bir şeyler yazıyorum, önemli olan bunları kağıda dökmek. Zihnimizde parça parça birçok şey var, onları birleştirelim ki ortaya yazı çıksın. Ancak o parçaları toparlarsak yazı yazabiliriz. Yazmak için odaklanmak gerekiyor. Herkesin odaklanma şekli farklıdır.” dedi.
Öğr. Gör. Emre Con, kitabını yazarken daha çok evini kullandığını ve özellikle mutfakta yazmaya odaklandığını belirterek bazen günlerce yazı yazmadığını bazen de bir gün içerisinde sayfalarca yazı yazdığını dile getirdi. Yazmanın zamanla sınırlandırılmayacağını da söyleyen Emre Con, yazmak isteyen kişinin zihninin boş olmasının ve çok fazla işle birden uğraşmamasının gerekliliğine vurgu yaptı.
"Türü ne olursa olsun bol bol kitap okumalıyız"
Ülkemizde kitap okuma oranının düşük olduğuna dikkat çeken Öğr. Gör. Con, kitap okumamanın olumsuz etkilerinin her alanda olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Başta toplumun her aşamasında ve özellikle derslerde kitap okunmamasının kötü sonuçlarını alıyoruz. Kitap okumayan insanın kelime haznesi sığ olur, kendini iyi ifade edemez. Türü ne olursa olsun, bol bol kitap okumalıyız. Öğrencilerime tek tavsiyem budur.”
Öğr. Gör. Emre Con, 29 Mart’ta Karabük Üniversitesi Kamil Güleç Kütüphanesi Sezer Güleç Sanat Galerisi Konferans Salonunda “Bir kitap bir yazar” projesi kapsamında düzenlenen imza ve tanıtım gününde okurlarıyla buluşacak.
Haber: Kübra Demirci
https://www.youtube.com/watch?v=dSlMafUJZNc&feature=youtu.be
"Herkes okuduğunda, kendisinde nasıl bir kişi varsa onu oraya koyacak"
Kitabında özellikle tasvirden kaçındığına dikkat çeken Yazar Emre Con, herkesin kitabı okuduğu zaman kafasında kendi tasvirini yapacağını belirtti ve ekledi: “Tamamen tasvir yapmam çok doğru olmazdı. Ortaya kimlik çıkabilirdi, böyle bir şey de olsun istemedim. Herkes okuduğunda kendisinde nasıl bir kişi varsa onu oraya koyacak. Yazılan da böyledir, herkes bir şeylerin altını çizer ama herkes kendi içindekinin altını çiziyor. Bu yüzden tasvirden kaçındım.”
"Yazmak için odaklanmak gerekiyor"
Öğr. Gör. Con, yazmanın her an, her yerde olabileceğine vurgu yaparken “Yazmak tek bir mekana sığdırılabilecek bir eylem değil. Şu an röportaj yaparken bile beynimde bir şeyler yazıyorum, önemli olan bunları kağıda dökmek. Zihnimizde parça parça birçok şey var, onları birleştirelim ki ortaya yazı çıksın. Ancak o parçaları toparlarsak yazı yazabiliriz. Yazmak için odaklanmak gerekiyor. Herkesin odaklanma şekli farklıdır.” dedi.
Öğr. Gör. Emre Con, kitabını yazarken daha çok evini kullandığını ve özellikle mutfakta yazmaya odaklandığını belirterek bazen günlerce yazı yazmadığını bazen de bir gün içerisinde sayfalarca yazı yazdığını dile getirdi. Yazmanın zamanla sınırlandırılmayacağını da söyleyen Emre Con, yazmak isteyen kişinin zihninin boş olmasının ve çok fazla işle birden uğraşmamasının gerekliliğine vurgu yaptı.
"Türü ne olursa olsun bol bol kitap okumalıyız"
Ülkemizde kitap okuma oranının düşük olduğuna dikkat çeken Öğr. Gör. Con, kitap okumamanın olumsuz etkilerinin her alanda olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Başta toplumun her aşamasında ve özellikle derslerde kitap okunmamasının kötü sonuçlarını alıyoruz. Kitap okumayan insanın kelime haznesi sığ olur, kendini iyi ifade edemez. Türü ne olursa olsun, bol bol kitap okumalıyız. Öğrencilerime tek tavsiyem budur.”
Öğr. Gör. Emre Con, 29 Mart’ta Karabük Üniversitesi Kamil Güleç Kütüphanesi Sezer Güleç Sanat Galerisi Konferans Salonunda “Bir kitap bir yazar” projesi kapsamında düzenlenen imza ve tanıtım gününde okurlarıyla buluşacak.
Haber: Kübra Demirci
https://www.youtube.com/watch?v=dSlMafUJZNc&feature=youtu.be
.jpg)
.jpeg)
.JPG)