Şehir

Kaşık 2025 Sempozyumu Safranbolu’da Kültür, Sanat ve Bilimi Buluşturdu

Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde Safranbolu’da düzenlenen Kaşık 2025 Sempozyumu, tarih, kültür, sanat ve gastronomiyi aynı sofrada buluşturdu. Kaşığın yüzyıllar boyunca taşıdığı anlam, renkli oturumlar ve sergilerle yeniden hayat buldu.

Safranbolu’nun tarihi dokusunda, Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde düzenlenen “Kaşık 2025 Sempozyumu – Kaşığın İzinde: Kültür, Toplum ve Sofralar Arasında”, adeta bir kültür şölenine dönüştü.

Turizm ve Gastronomi Bilimleri Araştırmaları Komisyonu (TGBA) tarafından organize edilen sempozyum, TBMM, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Safranbolu Belediyesi ve KBÜ Bilim İletişimi Ofisi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi.

Leyla Dizdar Kültür Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı açılış programında; akademisyenler, sanatçılar, şefler ve kültür insanları bir araya geldi.

“Kültür, sanat ve bilimle geleceği inşa eden bir kurum olma hedefindeyiz”

KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, açılışta yaptığı konuşmada, kültürel değerlerin korunmasının ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine vurgu yaptı.

Kırışık, “Her sanat eseri, milletimizin yüksek bir zarafet ve bilinç seviyesine sahip olduğunu göstermektedir. Biz Karabük Üniversitesi olarak, kültür, sanat ve bilimle geleceği inşa eden bir kurum olma hedefindeyiz” dedi.

Kırışık, üniversitenin sadece bilimsel üretim değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal değerlerin korunmasında da öncü bir rol üstlendiğini belirtti.

“Kaşık, Kültürel Kimliğimizin Sessiz Tanığıdır”

Sempozyum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fahri Dağ, kaşığın Anadolu kültüründeki sembolik anlamına dikkat çekerek, “Kaşık, görünürde bir araç olsa da bin yıllık emeğin, estetiğin ve belleğin taşıyıcısıdır. Bu sempozyum, kültürel hafızamıza bir selamdır” ifadelerini kullandı.

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Yakıcı ise konuşmasında, “Kaşık, bir ölçü biriminden çok daha fazlası; bir türküdür, bir oyun, bir efsanedir. Doğumdan ölüme, kültürümüzün her safhasında yanımızdadır” diye konuştu.

Kültür, Sanat ve Felsefe Aynı Sofrada Buluştu

Sempozyumun bilimsel oturumlarında, kaşığın arkeolojiden felsefeye, sanattan mizaha uzanan çok katmanlı yolculuğu ele alındı.

- “Gastronominin ve Kültürün Odağında Kaşık” oturumunda, akademisyenler kaşığın tarihsel süreçteki gelişimi ve kültürel anlamını tartıştı.

- “Felsefi ve Sembolik Yaklaşımlarda Kaşık” başlıklı bölümde, kaşığın düşünsel ve estetik yönleri masaya yatırıldı.

- “Toplumsal ve Metaforik Açılardan Kaşık” başlıklı bölümde ise kaşığın toplumsal, dilsel ve diplomatik yansımaları üzerine sunumlar yapıldı.

- “Sanat, Edebiyat ve Mizah’ta Kaşık” oturumunda ise, kaşığın halk kültüründeki yansımaları, türkülerden karikatürlere uzanan geniş bir çerçevede ele alındı.

Sempozyumun sonunda katılımcılar, kaşığın insanlık tarihiyle birlikte yoğrulan kültürel bir simge olduğuna dikkat çekti.

“Bir Kaşık Bin Hikâye”: Sergiler Kültürel Belleğe Dokundu

Etkinlik kapsamında Türkiye’de ilk kez düzenlenen “Kaşıkta Sanat Var: Ustalar ve Çıraklar”, “Kaşıklık Hayaller: 40 Çocuk 40 Hayal” ve “Bir Kaşık Bin Hikâye” sergileri, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.

Sergilerde, Neşet Ertaş’ın oyun kaşıkları ile 120 yıllık bir aile yadigârı kaşık koleksiyonu da yer aldı. Küratörlüğünü KBÜ Fethi Toker Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Dr. Anıl Ertok ve Dr. Öğr. Üyesi Ali Rıza Kanaç üstlendi.

Safranova’da Kültür, Doğa ve Gastronomi İç İçe

Etkinlik, Safranbolu’nun doğal güzellikleri içinde unutulmaz anlara da sahne oldu.

Gastronomi öğrencileri ve şefler, Safranova’daki safran ve lavanta tarlalarında incelemelerde bulundu. UNESCO ekibi eşliğinde yapılan bağlama dinletisi ve safran tuvali boyama etkinliği, doğa ile sanatın buluşmasına dönüştü.

Günün sonunda, ateş başında yapılan sohbetlerle hem kültür hem dostluk pekişti.