Karabük Üniversitesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı Karabük Müftülüğü iş birliğinde düzenlenen Uluslararası Kadı Abdülcebbar Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi.
Karabük Üniversitesinin ev sahipliğinde 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. Elif Çepni, dekanlar, yüksekokul müdürleri, akademik ve idari personel ile çok sayıda davetli katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, İlahiyat biliminin önemini vurgulayarak, “İlahiyat bilimi, kendi içerisinde çok farklı kategorileri bulunan, çok farklı inceleme alanları bulunan önemli bir bilim dalı. Bu bilim dalının da kendi içindeki değerlere göre ama bazı temel ilkeler perspektifinde değerlendirilmesi, analiz edilmesi, yorumlanması, güncel sorunlara buradan çözümler üretilmesi son derece önemli bir rol oynuyor. Bunlardan ilkinin, bütün bakış açılarımızı İlahiyat bilimi perspektifinden değerlendirirken, Kur’an ve sünnet merkezli bir yaklaşım tarzına sahip olmamız gerektiğidir. Bir diğeri ise mantık ilmi gibi, düşünce yöntemleri gibi geçmişte gözlemlediğimiz ama çeşitli gelişmelere tabi tutularak daha kısa, daha pratik,daha orijinal bir bakış açısına kavuşturulan; “critical thinking” diye batıda ifade edilen eleştirel düşünme yaklaşımına da özen göstermemiz gerektiğini ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
Toplum tarafından daha anlaşılır bir bilim dili kullanılmasının gerekliliğini vurgulayan Kırışık, “Bizim bilim dalımızda biraz daha ihtiyaç duyduğumuz bir başka konu var. Bu da arı, duru, sade, açık, anlaşılır, basit ve kolay bir şekilde insanların anlayabileceği bir şekilde bilimi, ilimi, anlatımlarımızı ifade etmek. O halde yaptığımız “İlim toplum için midir yoksa kendisi için midir?” yani “İlim, ilim için midir yoksa ilim toplum için midir?” ya da bilim diye de söyleyebiliriz. O halde topluma hizmet ediyor, topluma fayda sağlıyor ve toplum tarafından da açık ve anlaşılır bir bilim dili kullanmaya ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim” dedi.
İlahiyat biliminin teorik çalışmaların yanı sıra uygulama çalışmalarınında yapılması gerektiğine dikkat çeken Rektör Kırışık, “Teorik çalışmalarda hakikaten çok ileri bir seviyedeyiz; son derece detaylı, ayrıntılı çalışmalar yapıyoruz, bu çalışmalarda oldukça başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Dini, felsefi olarak değerlendirme olarak, düşünce olarak, bakış açıları, perspektifler, yaklaşımlar, teoriler olarak son derece detaylı bir şekilde biliyoruz, çalışıyoruz, eserler üretiyoruz. Peki, en önemli alan olan uygulama aşamasında bu konuda ne düzeydeyiz? Bu konuda ne tür çalışmalar yapıyoruz? diye mutlaka sorgulamamız, analiz etmemiz ve çalışmalarımızı uygulamaya yönlendirmemiz gerekmektedir. Toplumların dini bilmesi kadar da yaşaması son derece önemlidir. Dolayısıyla bu boyuta da gereken akademik ilginin gösterilmesini bilhassa rica ediyorum. Elbette dört kısımda ifade etmiş olduğumuz bu değerlendirmeler bütün bilim dalları için de geçerlidir. Bilhassa sosyal bilimler için bu konular daha önemli alanlardır. Gençlerimiz ilahiyat ilmini öğrenirken de bu dört temel düstura dikkat etmeleri son derece önem arz edecektir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Sempozyum hakkında bilgiler veren İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Mekin Kandemir, “Muğni ve diğer Mutezile eserlerinin neşrinden sonra hem Arap dünyasında hem Batı’da hem de Türkiye’de Kâdî Abdülcebbar ve Mutezile’ye ilişkin çalışmalarda ciddi bir artış gözlenmiştir. Ülkemizde de Kâdî üzerine çok sayıda kitap, tez, makale ve bildiri yayınlanmış ve bu hususta ciddi bir birikim hasıl olmuştur. Ancak bugüne kadar Kâdî’nin fikirlerinin ele alındığı müstakil bir bilimsel toplantı yapılmamıştır. Böyle bir toplantıyı yapmak ilk defa bize nasip oldu. Sempozyum için duyuruya çıktığımızda büyük bir teveccühle karşılaştık; 13 farklı ülkeden 135 tebliğ özeti gönderildi ve yapılan incelemeler neticesinde 90 tebliğ kabul edildi. Bu tebliğler, kelam, felsefe, fıkıh, tefsir, hadis, Arap dili, mezhepler tarihi ve dinler tarihi alanlarında Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak sempozyumumuzda sunulacaktır” şeklinde konuştu.
Karabük Üniversitesinde düzenlenen sempozyumun açılış oturumu, Prof. Dr. Metin Özdemir'in başkanlığında yapıldı. İlk konuşmada Prof. Dr. Ömer Türker, "Kâdî Abdülcebbâr’ın Muʻtezili Düşüncedeki Yeri" konusunu ele aldı. Ardından Prof. Dr. Hulusi Arslan, "Kâdî Abdülcebbâr’da Adalet İlkesi ve Müslümanların Çağdaş Sorunlarının Çözümüne Katkı" başlığıyla adalet kavramına dikkat çekti. Prof. Dr. Mehmet Evkuran, "İlk Vâcip Düşüncesi" üzerinde durarak dinsel inancın temellerini anlattı. Son olarak Doç. Dr. Hüseyin Maraz, "Usûl-i Hamse Üzerinden Bugüne Ne Söyler?" başlıklı konuşmasıyla bu düşüncenin günümüzdeki yansımalarını değerlendirdi.
Farklı disiplinlerden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda katılımcılar, 1-3 Kasım 2024 tarihleri arasında Kadı Abdülcebbar’ın felsefi ve dini görüşlerini derinlemesine inceleme fırsatı bulacak.