Akademik

Uluslararası Öğrencilerin gözünden II. Abdülhamid

Uluslararası Öğrencilerin gözünden II. Abdülhamid

Uluslararası Öğrencilerin gözünden II. Abdülhamid

Karabük Üniversitesi 15 Temmuz Konferans Salonunda, II. Abdülhamid konulu panel düzenlendi. Panele Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, Karabük İl Jandarma Komutanı J. Kıd. Alb. Cihan Ulukaya, Karabük SGK İl Müdürü İsmail Yıldırım, Fakülte Dekanları, Öğretim Üyeleri ve öğrenciler katıldı.   Karabük Üniversitesinde öğrenim gören Uluslararası öğrenciler, II. Abdülhamid’in ve Osmanlı Devleti’nin kendi ülkelerine yaptırdıkları eserler hakkında bilgiler verdi. Panelin açış konuşmasını yapan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, uluslararası öğrencilerin gözünden II. Abdülhamid konulu panel düzenlemenin çok anlamlı olduğunu ifade etti. Konuşmasının devamında Rektör Polat, “Son dönemlerde bize, çocukluğumuzda ve gençliğimizde öğretilen II. Abdülhamit’ten çok daha farklı bir Abdülhamit’i tanıdık. Bize kızıl sultan mı kahraman mı diye değil, direk kızıl sultan olarak öğrettiler. Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarındaki padişahları kötülediler. Ama sonradan gerçekleri öğrenmemiz çok geç olmadı. Bu toplumun hafızası geri çağrılabiliyor ve gerçekleri gözler önüne serebiliyoruz.” ifadelerini kullandı. Rektör Prof. Dr. Refik Polat’tan sonra kürsüye gelen ve panelin moderatörlüğünü yapan Yrd. Doç. Dr. Sami Ağaoğlu ise son dönemde bazı insanların Osmanlı Devleti hakkında fikir sahibi olmadan iftira attığını ve bir çivi dahi üretilemediğini iddia ettiklerini söyledi. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaptığı askeri ve ekonomik yatırımlardan bahseden Ağaoğlu, günümüzde bilimsel çalışmaların artmasıyla II. Abdülhamid’in öneminin daha da anlaşıldığını söyledi. Ömer Dugayim:” Suriye Halkı olarak Osmanlı Devleti’ni her zaman minnetle anacağız.” II. Abdülhamid’in hakimiyeti altında olan bölgelerde yaşayan Karabük Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğrencisi Suriyeli Ömer Dugayim, Osmanlı Devleti’nin en kritik devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış II. Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayılarının azaldığını belirtmekle birlikte yapılan iftiralar ve hakaretlerin kötü tesirinin halen devam ettiğini vurguladı. Abdülhamid’in vefatının 100. Yılında özlemle andıklarını belirten Dugayim, “ II. Abdülhamid, Osmanlı Devleti’nin çöküşünü otuz üç sene geciktirmiş; eğitim, kültür, sanat, mimari, askeri teşkilat, bilim ve teknoloji sahalarında yaptığı yenilik ve hizmetlerle, devlet ve millete şeref ve itibar kazandırmıştır.” İfadelerini kullandı. Dugayim konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Yüce İslam Ümmetinin bir parçası olan Suriye Halkı olarak, bu ümmetin birliğini temsil eden onun değerlerini koruyan ve halifelik unvanını taşıyan Osmanlı Devleti’ni her zaman minnetle anacağız.” İkinci konuşmacı olarak sunumunu yapan Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi Suriyeli Muhammed Derviş Suriye’deki Osmanlı Eserlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Derviş konuşmasında; Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Süleymaniye Külliyesi’ni, Eski Şam Şehrindeki en büyük ve en iyi hanlardan olan Esad Paşa Hanı’nı, Osmanlı Şam Valisi Azm ailesi tarafından yaptırılan Azem Sarayı’nı, 1863 yılında yapımına başlanan, büyük ölçüde Sultan Abdülhamid tarafından yaptırılan ve mimari olarak İstanbul’daki Kapalı Çarşı’ya benzeyen Şam Hamidiye Çarşısı’nı, Selahaddin Eyyubi Türbesi’ni ve Şam Tren Garı’nı anlattı. Panelin devamında üçüncü konuşmacı olarak sunumunu yapan Karabük Üniversitesi Hemşirelik Bölümü Öğrencisi Filistinli Miqdad Khdour konuşmasında Filistin’deki Osmanlı eserlerini anlattı. İlk olarak Kubbetü’s Sahra hakkında bilgiler veren Khdour, yapının şehrin dini merkezi sayılan Harem’i Şerif’in en yüksek noktasında yer aldığını ve yapıldığı zamanki durumundan bugüne çok az bir değişikliğe uğradığını vurguladı. Müslümanlar için burasının Hz. Muhammed’in miraca çıktığı yer olarak kabul edildiğini söyleyen Khdour, yapının 691 yılında Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından inşaa edildiğini ifade etti. Khdour konuşmasının sonunda sırayla Filistin Cezzar Mescidi ve Saat Kuleleri hakkında da bilgiler verdi. Panelde son olarak sunum yapan Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğrencisi Yemenli Suhaib Al Hamidi ise Osmanlı Devleti’nin yemende yaptırdığı eserler hakkında bilgiler verdi. Yemen’deki Türk mevcudiyetinin Büyük Selçuklu Dönemi ile başladığını belirten Hamidi Osmanlı’nın Yemen’deki varlığının iki ayrı dönem olarak ele alınabileceğini söyledi. Hamidi ilk dönemin 1517-1636 tarihlerini, ikinci dönemin ise 1918 yılına kadar olan süreyi kapsadığını ifade etti. Suhaib Al Hamidi konuşmasının devamında Sana’da bulunan Bekiriye Camii, Kubat Talha Camii (Camii Kebir), Yemen Kapısı, Sultan II. Abdülhamid’in emri ile yaptırılan Osmanlı Karagahı, Nukhum Dağındaki Osmanlı Kalesi, Milli Müzede bulunan Türk eserleri, yine II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Askeri Müzesi, Birü’l Azep Türk Mahallesi, Ethem isimli bir Türk askeri ile Yemenli bir kızın evlendikten sonra kurdukları Ethem Oğulları Köyü, San’a Türk Şehitliği ve Türkiye’nin Yemen’de Restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Panel katılımcılara hediyeler verilmesi ile son buldu.