Kampüs

Karabük’te 35 Çocuk Koruyucu Aile Yanında

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve KBÜ iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, koruyucu aile dağılımları ve başvuru koşulları paylaşıldı. Koruyucu ailelik deneyimleri ise salonda duygusal anlar yaşattı.

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Personel Daire Başkanlığı ile Karabük Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen “Gönül Elçileri: Koruyucu Aile Tanıtım Programı”, koruyucu aile hizmetinin önemine dikkat çeken mesajlarla gerçekleştirildi.

KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’ndaki programa, Karabük Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdurrahman Bilgiç, KBÜ Genel Sekreteri Lütfü Köm, Genel Sekreter Yardımcısı Ali Balkis, Personel Daire Başkanı Şaban Özkan ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Kemal Özeken ile akademik ve idari personel katıldı. 

Programın moderatörlüğünü Psikolog Gülay Bodur üstlendi. Seminere Koruyucu Aile Biriminde görev yapan Psikolog Büşra Aydın Sarı ile bir çocuğa koruyucu ailelik yapan Olcay Börekçi konuşmacı olarak katıldı. Etkinlik, koruyucu aile hizmetini anlatan tanıtım filminin izlenmesiyle başladı.

“Aile bütünlüğü çocuk koruma hizmetlerinin temelidir”

Psikolog Büşra Aydın Sarı, yaptığı sunumda koruyucu aileliğin, çeşitli nedenlerle biyolojik ailesinden ayrı kalmak zorunda olan çocukların, devlet güvencesinde aile ortamında yetişmesini sağlayan bir koruma modeli olduğunu vurguladı.

Sarı, Türkiye’de 2024 yılının Cumhurbaşkanı tarafından “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çocukların sevgi dolu bir aile ortamında büyümesi gelişimsel açıdan hayati. Koruyucu aile olmak için evli olma şartı yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, 25–65 yaş aralığında ve düzenli gelire sahip herkes sisteme başvurabilir.”

Koruyucu aile modellerinin süreli, akraba veya yakın çevre, geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile olmak üzere dört başlıkta toplandığını aktaran Sarı, geçici koruyucu aile modelinin yalnızca pilot illerde uygulandığını söyledi.

Karabük’te koruyucu aile sayıları paylaşıldı

Psikolog Büşra Aydın Sarı, kentteki koruyucu aile dağılımına ilişkin güncel verileri paylaşarak, “Merkez ilçede 28 koruyucu ailenin yanında 35 çocuk bulunmaktadır. Safranbolu’da 5 koruyucu aile 7 çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Eflani, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde ise şu an koruyucu aile bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

“Duru ile tanıştığımız an hayatımız değişti”

Programın en dikkat çeken bölümü, koruyucu aile olarak deneyimlerini paylaşan Olcay Börekçi’nin konuşması oldu. Börekçi, uzun bir tedavi sürecinin ardından koruyucu aile olmaya karar verdiklerini belirterek şunları söyledi:

“En büyük engel insanın kendi kaygıları. Çevrenin söylemleri ya da biyolojik ailenin ortaya çıkma ihtimali gibi konular, çoğu aileyi düşündürüyor. Ama süreç başladığında bu kaygıların hepsi yerini sevgiye bırakıyor.”

Duygusal anlara da değinen Börekçi, çocuklarıyla tanışma anını şöyle anlattı:

“Bize bebeğimizi verdiklerinde ‘Tanıştırayım, ismi Duru’ dediler. Yıllardır Duru hayali kurarken Rabbim bize nasip etmiş.”

Börekçi, koruyucu aileliği bir sorumluluk değil, bir lütuf olarak gördüğünü ifade ederek sözlerini şu cümleyle tamamladı:

“Ben bunu koruyucu ailelik olarak değerlendirmiyorum; dünyanın en şanslı babalarından biriyim.”

Etkinlik, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasıyla sona erdi. Yetkililer, koruyucu ailelik konusunda farkındalığın ve başvuruların artırılmasının hem Karabük hem de Türkiye genelinde önemli bir hedef olduğunu belirtti.